10 Mart 2014’te Trabzon Avni Aker Stadyumu’nda oynanan Trabzonspor – Fenerbahçe maçı, bir spor müsabakasından ziyade meydan muharebesini andıran görüntülerle, hafızalarımızdaki canlılığını korumaktadır. Sahaya atılan yabancı maddeler sebebiyle iki kez duran mücadele, kale arkası tribünündeki ağların sökülmesi, direklerin ve Fenerbahçe bayrağının indirilmesi, yabancı madde akışının yoğun bir şekilde devam etmesi sonucu futbol oynamaya elverişli bir ortam olmadığına kanaat getirilerek müsabaka hakemi Bülent Yıldırım tarafından tatil edilmiştir. Yaşananlar bununla sınırlı kalmamış; stat çıkışında toplanan taraftarların çıkardığı olaylar sonucu polisler yaralanmış, vuku bulan hadiseler gerekçesiyle emniyet güçleri Fenerbahçe kafilesini havaalanına ulaştırabilmek için helikopter ve zırhlı araç talebinde bulunmuş ve ancak bu olağanüstü önlemler sayesinde futbolcularımız ve yöneticilerimiz stattan çıkabilmiştir.
TFF’nin yargı organlarının, geçmişte aldığı kararlar göz önünde bulundurularak ağır cezalar alması beklenen Trabzonspor’a, maçta çıkan saha olayları gerekçesiyle, PFDK tarafından 5 maç seyircisiz oynama cezası verilmiştir. Verilen bu ceza, olayın tekerrür etmemesine yönelik bir çözüm olmasa da yaşanan olaylar neticesinde bir nebze makul sayılabilecek düzeyde bir ceza idi. Tahkim Kurulu dört gün önce, edilen itiraza yönelik yaptığı değerlendirme sonucunda 5 maçlık cezayı 3 maça düşürdüğünü açıklamış, gerekçe olarak “Trabzonspor’un olayları gerçekleştiren seyirciler hakkındaki tutumu, faillerin tespiti konusundaki ısrarı ve nitelikli delil temini hususunda soruşturma makamlarına katkısı”nı göstermiştir. Her ne hikmetse; meşhur “sulu derbi” ve 12 Mayıs’ta yaşanan olaylar neticesinde “maç tamamlanmasına” rağmen benzer bir iyi niyet karinesine rastlanılmaması, bizlerin bu kararın samimiyeti ve inandırıcılığı noktasındaki şüphelerini katbekat arttırmaktadır.
Cezai indirim uygulanmasının mazurluğuna ilişkin kimi medya mensuplarının beyanlarına inanmamakla birlikte; bunları, kamuoyunda Trabzonspor lehine algı yaratma çabası olarak nitelendirmekteyiz. Hiçbir olayın, 10 Mart’ta Trabzon’da yaşananlara emsal olacak cinste değerlendirilmemesi gerekmektedir.
Seyircisiz ceza uygulamasının taraftarı mağdur ettiğini, çözüme yönelik bağlayıcılığı bulunmadığını savunan bizler; bu yaptırımın ekseriyetle belli camialar üzerinde “keyfi” olarak uygulanırken bazı camialar üzerinde de “göstermelik” olarak uygulanmasını da hakkaniyetli bulmamaktayız.
Artık martaval okumanın miadı dolmuştur. Uzun yıllardan beri, her Trabzon deplasmanı öncesinde takımı binbir çekincelerle uğurlayıp aksiyon filmlerini aratmayan sahneler eşliğinde sağ salim dönmelerini beklemenin Fenerbahçe taraftarı nazarında sabredilebilir bir yanı kalmamıştır. Yetkililerin, cezalarda keyfi indirime giderek bu olaylara çanak tutmak yerine sorunu kökten çözmeye yönelik adımlar atması, Trabzon camiasının şehrin bir futbol şehri olmaktan çıkıp şiddetten beslenen, mafyavari olaylara ev sahipliği yapan bir şehre dönüşmesi konusunda bilhassa kendilerini sorgulaması; sadece Fenerbahçe camiası için değil Türk sporunun geleceği açısından da büyük önem arzetmektedir.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun da karşılaşmanın sonucuna ilişkin nihai kararı, ivedilikle Fenerbahçe lehine vermesi gerekmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği