1907 ÜNİFEB

Sergüzeşt

Bugün, Beşiktaş maçı var. Biz ne yapıyoruz? TV başında maç saatini bekliyoruz…

Bilet sırasında sabahlamayacak mıyız? Ertelenen randevular için sevgilimiz ile tartışmayacak mıyız? Ailedeki Beşiktaşlılarla sözlü tartışmaya girmeyecek miyiz? Pankart hazırlamamız lazım değil mi? İki bira içmeyecek miyiz? Kadıköy sokaklarında kol kola dolaşmayacak mıyız? Stadın önünde köfte yemeyecek miyiz? “Alex” diye bağırmayacak mıyız? Erkenden stada girip maç saatini beklemeyecek miyiz? C blokta birbirimiz ile selamlaşıp, konuşmayacak mıyız? Omuz omuza yapmayacak mıyız? Saracoğlu’ndaki çim kokusunu içimize çekmeyecek miyiz? Gırtlağımızı bırakmayacak mıyız orada?… Maç bitimi Beşiktaşlıları arayıp kızdırmayacak mıyız? Yenilirsek telefonları kapatmayacak mıyız? Eve sabaha karşı dönmeyecek miyiz? Bu sorular sayfalarca devam eder.

Hiçbirini yapmayacağız çünkü istedikleri olmayacak. Tribüne el uzatanlar, bizi bu duruma koyanlar, acaba kaç kere tribün havası soludu? Kaç kere desteklediği takımın bestesini söyledi?… Kaç kere gol olunca tribünde ki yerinin metrelerce değiştiğini fark etti? Kaç kere gol yiyince yanındaki insanla birbirini teselli etti? Onları mutlu eden şey üzerinde banknot bulunan kağıt parçası…Üzerindeki sayılar onların hayatlarının en değerli şeyler.

Herkes bilsin “küfürü, kavgayı tribünde öğrenen herkes bunun yanında cömertliği, adamlığı, hoşgörüyü, sadakati, aşkı, yardımlaşmayı, cesareti, zorluğu, saygıyı ve bunun gibi sayısız güzel şeyi tribünde öğrenmiştir.“ 6222 bilmez bu sevdayı. Bunun dışında o kadar çok söylenecek söz, yazılacak şey var ki roman olur. Ama şunu kimse unutmasın:

En uzun sevdalar, yarım kalanlardır!

Bizi Takip Edin

Aşağıdaki simgelere tıklayarak sosyal medya hesaplarımıza ulaşabilir, bizi takip edebilirsiniz.