20 Aralık Salı günü, Gençlerbirliği gibi Türkiye’nin saygın kulüplerinden bir takımın başkanı sıfatını taşıyan İlhan Cavcav isimli yönetici yüzünden, maalesef Türkiye futbolunda utanç kaynağı olarak tarihteki yerini alacaktır.
Bugüne kadar 20 yılı aşkın süredir 1.ligde bulunan Gençlerbirliği Spor Kulübü’nün başkanlığını yapan İlhan Cavcav, ortada herhangi bir sebep yokken, Fenerbahçe Spor Kulübü’ne aşağılık bir benzetmede bulunmuştur. Bahsi geçen terör örgütüne 10 binlerce şehit vermiş bir ülkenin fertleri olarak bu açıklamayı yapan İlhan Cavcav hakkında ne desek yetersiz kalacağını bilmemize rağmen, böyle bir açıklamaya tepkisiz kalamayız.
İlhan Cavcav’ın bu benzetmesi, asla ve asla “dil sürçmesi, anlık bir talihsizlik, yanlış anlaşılma” gibi bahanelerle geçirilmeyecek cinstendir. Esasında benzetmenin çirkinliğinden çok, bu açıklamanın altında yatan sebeplere bakmak gerekir.
İlhan Cavcav’ın açıklamalarının içeriğine baktığımızda, Fenerbahçe’nin kulüpler birliğinden ayrılmasını, “Fenerbahçe’nin kendi cumhuriyetini kurmaya çalıştığı” şeklinde yorumladığını görüyoruz. Peki bu kulüpler birliği denen oluşum nedir? Zamanında 4 büyüklere karşı, geriye kalan 14 Anadolu kulübünün haklarını savunmak amacıyla oluşan bir birliktir. Bundan yaklaşık 3 hafta öncesine kadar da durum böyleydi.
Sayın Cavcav’a şimdi soruyoruz:
Bugüne kadar kulüpler birliğinin toplantılarına 4 büyük kulübün yöneticileri de katılmazken, son 3 haftada neler oldu bitti de bu kulüpler birliğinin başkanlığına bir büyük kulüp başkanı getirildi?
Daha sezon başında, yayın ihalesi konusunda 14 Anadolu kulübüne karşı Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve de Trabzonspor kulüpleri bir arada değiller miydi?
Peki bu zaman zarfında da İlhan Cavcav acaba neden bu 4 büyük kulüp yönetimleri için benzer benzetmelerde bulunmamıştır?
Türk milletinin bugüne kadarki en büyük mücadelesi olan Kurtuluş Savaşı’nda, ülkenin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve de Türkiye Cumhuriyeti için Fenerbahçeli yönetici ve de sporcuların nasıl bir mücadele verdiğini, kulübün defalarca “Anadolu’ya silah kaçırmak” gibi olaylar yüzünden kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, milletimizin morale en çok ihtiyacı olan günlerde, itilaf devletlerinin bütün takımlarını tek tek dize getirdiğini biliyor mudur?
Bizler bu ülkenin üniversiteli gençleri olarak perde arkasında gerçekleştirilmeye çalışılan oyunların fazlasıyla farkındayız. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün son zamanlarda her alanda yapmış olduğu atılımlar, yatırımlar ve doğru hamleler, başarı olarak kulübümüze geri dönmektedir. Bugün Fenerbahçe ve diğer takımlar arasındaki fark gitgide açılmaktadır. Bu farkın açılmasını engellemek için görüyoruz ki diğer 17 takım birlik oluşturmuş durumdalar.
Bir yap-bozun parçalarını bir araya getirir gibi, bugüne kadar gerçekleşen olayları bir araya getirdiğimizde, Fenerbahçe’ye karşı oluşturulmak istenen cephe hakkında daha net bilgilere ulaşabiliriz. Önce, senelerdir başkanı Anadolu’dan seçilen kulüpler birliğine, tek vücut olarak Fenerbahçe ile mücadele edebilmek için, Galatasaray başkanı Özhan Canaydın’ın seçilmesi. Bunun hemen ertesi gün, Galatasaray başkanı Özhan Canaydın’ın, hiç tarzı olmayan bir şekilde (kendisine bu fikirleri kimin verdiği de açıkça bellidir), barkovizyon gösterisi halinde, Fenerbahçe’nin lehine yapılan hakem hatalarını, televizyondaki yorumcular gibi ileri geri oynatarak açıklaması. Bunu yaparken de, kulüpler birliği başkanlığı sıfatını ve de gücünü kullanması. Birkaç gün sonrasında, Türkiye’de eşi benzeri görülmemiş bir şekilde, Fenerbahçe lehine hakem hatalarının yapıldığı bahane gösterilerek, federasyonun tüm birimlerinin seçime gitmeye zorlanması. Ve son olarak da bugün İlhan Cavcav’ın kulübümüze yönelik yaptığı açıklamalar.
Fenerbahçe Spor Kulübü bu ülkenin 1907 tarihinden itibaren medar-ı iftarı olmuştur ve bundan sonra da olmaya devam edecektir. Vatan uğruna, o zaman mevcut olan diğer spor kulüpleri gibi, gözünü kırpmadan bir sürü şehit vermiştir. Ülkenin ve milletin morale en çok ihtiyacı olduğu zamanlarda itilaf devletlerinin karma ekiplerini boyunları bükük ülkelerine göndermiş, halkın moral kaynağı olmuştur.
Bütün bunları Gençlerbirliği kulübü başkanı İlhan Cavcav’a tekrardan hatırlatmak gereği hissediyoruz. Böyle mazisi olan bir kulübün, Türkiye’yi bölmek amaçlı kurulan bir terör örgütü ile benzeştirmek, hiç şüphesiz “suni gündem yaratmak, ilgi çekmek” gibi bahanelerle açıklanamaz. Bu açıklamaların altında, Fenerbahçe’ye karşı oluşturulan ittifakın imzasının olduğunu çok iyi biliyoruz ve hangi amaca hizmet ettiklerinin de çok net bir şekilde farkındayız.
İlhan Cavcav’ın bu açıklamaları, “özür dileyerek, yanlış anlaşıldım” diyerek geçiştirilebilecek cinsten değildir. Bu noktadan sonra Fenerbahçe Spor Kulübü’nün her türlü hukuk mücadelesinde bizler de 1907 ÜNİFEB olarak kulübümüzün yanında olacağımızı ve İlhan Cavcav’ın bir an önce hakkettiği cezayı alarak, futbol ve spor dünyasından tez vakitte uzaklaştırılması gerektiğini düşündüğümüzü tüm spor kamuoyunun dikkatine sunarız.
1907 ÜNİFEB
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği