Geçtiğimiz günlerde biten lig serüveninde ortaya çıkan tabloda, “Fenerbahçe ve diğerleri” durumu oluşmuş ve diğerlerinin herhangi bir x değeri olan Bursaspor, şampiyon olmuştur. Bu “diğerleri” mevzusunun neden bu hale geldiğinin, çuvaldızı kendimize de batırmamız gereken kısımları kapsayan bir tartışma konusu olduğu görülüyor ancak; bu yazının içeriği Devlet Bakanı Faruk Çelik’in açıklamalarıyla ilgili olacak.
Bilindiği gibi Bakan Çelik, Fenerbahçe-Trabzonspor maçı öncesinde Turkcell Süper Lig’i temiz bulmadığını söyleyerek, şampiyonluk yarışının en kızıştığı dönemde tartışmalara dahil olmuştur. Fenerbahçe maçlarında kalecilerin yediği gollerin garip olduğunu savunan Çelik, Trabzonspor maçını dikkatle izleyeceğini söylemişti. Bu söyledikleri dışında da konuşmasında genel olarak üstü kapalı göndermelerle Fenerbahçe’yi şike tartışmalarının ortasında bırakmıştı. Türkiye’de genel olarak bu tip tartışmalar hiçbir sağlam dayanağı olmadan, şehir efsanesi şeklinde yayıldığından ve spekülasyona bayılan bir medyaya -dolayısıyla topluma- sahip olduğumuz için Faruk Çelik’in açıklamaları da benzerleriyle beraber gündemin yoğunluğu arasında kaynadı. Pazar günü yaşanan travmanın ardından düzenlediği basın toplantısında konuya değinen Aziz Yıldırım konuyu yeniden gündeme getirdi.
Her ne kadar benim görüşüme göre, Aziz Yıldırım’ın basın toplantısında bu konuyu ele alması, zamanlama ve toplantının içeriğin yarattığı beklenti açısından yanlış olsa da, konunun vahametinin ortaya çıkması bakımından yararlı olmuştur. Türkiye’de bakanlık yapan bir siyasetçinin böyle hassas bir ortamda hiçbir dayanağı olmadan, Telegol yorumcusu kıvamında açıklamalar yapması açıkçası bir camiayı yaralamıştır. Sayın Bakan, Bursa Milletvekili olarak şampiyonluk yarışında elbette Bursaspor’u destekledi, bana kalırsa desteklemelidir de. Bununla beraber, Bursaspor’u desteklemek için ortamı gerecek, hiçbir dayanağı olmayan bir açıklama yapmasına gerek yoktu. Siyasetteki konumu dolayısıyla Faruk Çelik’in bu tip açıklamalar yapmadan önce (hatta bütün açıklamalarını yapmadan önce) biraz düşünmesini ve ona göre yorumlar yapmasını beklerdim. Zehir zemberek konuşup, bombayı elimize bıraktıktan sonra “Hak eden kazansın” sözleri benim için hiçbir anlam ifade etmemektedir.
Tabi bu açıklamayı yapan kişinin bu ülkede yıllarca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapmış olması da beni ayrıca yaralayan bir durum. Bir işe konulan emeğin ne anlama geldiğini en iyi bilmesi gereken kişilerden biri benim gözümde yapmış olduğu görevler nedeniyle Faruk Çelik’tir. Fenerbahçe’nin oyuncularının, teknik ve idari kadrosunun, çalışanlarının, yönetiminin, taraftarının, kısacası bütün camiasının bir sezon boyunca ortaya koyduğu emek maalesef sezon sonunda yapılan spekülasyonlarla hiçe sayılmak istendi. Sayın Bakan’ın da bu trende uyarak açıklamalar yapması çok talihsiz oldu açıkçası.
Sayın Bakan, her ne kadar açıklamalarının yanlış anlaşıldığını düşünse de; konuşmasını izleyen ve muhakeme yeteneği normal olan herkes ne demek istediğini anladı. Umarım, bir siyasetçi ve daha da önemlisi bütün ülkeyi kucaklaması gereken konumdaki bir Devlet Bakanı olarak, Fenerbahçelilerden hak ettiği özrü diler. Tıpkı özür dilemesi gereken diğerleri gibi.
Kerem Işıldak
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği
