1907 ÜNİFEB

Fenerbahçe Kadın Basketbol takımımızın Efsane Kaptanı Birsel Vardarlı Demirmen ile Röportaj

1907 ÜNİFEB Sakarya Üniversitesi olarak “Kadının Spordaki Yeri ve Kız Çocuklarını Spora Teşvik” teması kapsamında Fenerbahçe Kadın Basketbol takımının Efsane Kaptanı Birsel Vardarlı Demirmen ile söyleşi gerçekleştirdik.

  • Bv7 Spor okullarınızı açmanızdaki temel amacınız nedir? Motivasyonunuz neydi?

Temel amacım, kız çocuklarına bir rol model olarak gerçekten basketbolu teşvik edebilmek. Sonuçta birçok kız çocuğu büyük takımlarda oynayamıyorlar ya da büyük takımlara gidemiyorlar basketbola başlamak adına. En azından ben de orada onlar için bir opsiyon, bir rol model olarak bunu sağlamaya çalışıyorum. En başta daha açarken bu şekilde konuşmuştuk yani kız çocuklarına katkısı olsun diye. Olduğunu da düşünüyorum tabii ki.  Spor okulumuzda zamanında kız takımımızda oldu fakat genel olarak maalesef erkekler daha fazla zaten şu an pandemiden dolayı kapalıyız. Kız erkek fark etmiyor aslında amacım tabii ki basketbola hizmet etmek ama kız çocuklarına da özellikle değer verdiğimizi de gösterdik zamanında.

  • Kız çocuklarının spora katılımı erkeklere oranla daha düşüktür. Toplumdaki bu yargıyı kırmak ve kız çocuklarını spora teşvik etmek için neler yapılabilir?

Herhalde en başta ailelerin bilinçli olması, eğitimli olması gerekiyor diye düşünüyorum. Çünkü en başta eğitimi veren aile oluyor biliyorsunuz. Beni nasıl ailem basketbola başlattıysa yönlendirdiyse aynı bu şekilde olması gerekiyor. Ailenin tabii ki düşüncesi çok önemli Türkiye’de her bölgede kız çocuklarına aynı bakış açısı olmuyor. Erkek çocuklarına çok farklı bakışlar var özellikle Doğu tarafında siz de biliyorsunuz. Onun dışında antrenörlerin, öğretmenlerin tarama yapması, yönlendirmesi, aynı şekilde okullarda olabilir. Biz de mesela spor okulu olarak spor kulübü olarak birçok okula gidip tarama yapmışlığımız var yönlendirmek amaçlı. Gelmesini istediğimiz, hem fiziğine bakarak hem de oynamak isteyip istemediğine bakarak çağırdığımız birçok oyuncu var. Federasyon da bu konuda bir şeyler yapıyor zaten, Türkiye çapında taramalar benim bildiğim hep yapılıyor. Bizim başarılı olduğumuz dönemde tabii ki popülerlikle birlikte bir sürü kız çocuğuna vesile olduk basketbola başlaması için ama sürekliliği olmadı, bir istikrarı olmadı. Daha çok voleybola ağırlık var biliyorsunuz. Bir şekilde bunu kırmak gerekiyor. Bunun da başarıyla gelmesi gerekiyor. Bunun için uğraşmak için biraz da tabii idealist olmak gerekiyor. Öğretmenlerin, antrenörlerin idealist olmasından da geçiyor. Mesela beni basketbola İzmir’de iken ailem yönlendirdi. Daha sonra antrenörüm beni beğendi okulumu değiştirtti. Birçok kritik nokta var, daha sonra İstanbul’dan teklif gelince buraya geldim zaten. Bu şekilde yani en başta aile olması gerekiyor ve ailenin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Eğitimli bir aile olsa zaten buna gerek kalmıyor çoğu eğitimli aile çocuğunu spora gönderiyor. Bunun ille de basketbol olması gerekmiyor voleybol da olabilir, futbol da olabilir ama spor yapma kültürü oluşturulması için her çocuğu yönlendirmek lazım.

  • Basketbolcu Olmaya karar verdiğiniz zaman aileniz tarafından desteklendiniz mi? Desteklenmeseydiniz nasıl bir yol izlerdiniz

Dediğim gibi ailem tarafından desteklendim. Zaten küçükken spora çok yatkın, devamlı sokakta top oynayan, hareketli bir çocuktum. O yüzden de annem yönlendirmek istedi. Yönlendirdikten sonra orada benim de çok sevdiğimi görünce desteklediler hep. Açıkçası desteklenmeseydim ne olurdu ben de bilmiyorum. Sanırım derslerime odaklanırdım okulla alakalı bir şeyler yapmaya çalışırdım.

  • Türkiye de altyapı anlamında kadın basketbola verilen önemi yeterli buluyor musunuz ve Fenerbahçe bu anlamda hangi yerde?

Fenerbahçe baya iyi bir yerde bence. Dediğim gibi bu işe kulüp çalışanları kulüp yöneticileri gönül vermek zorunda. Hem de federasyondaki çalışanlar, büyüklerimiz, basketbolun içinden gelen insanlar bu işe gönül vermek zorunda. Altyapılarda değişmesi ve düzelmesi gereken birçok şey var. Antrenör eğitimi olsun, antrenör yetiştirebilmek olsun çok önemli unsurlar. Antrenörlerin maddi açıdan daha iyi kazanç sağlamaları gerekiyor ki motive olsunlar, paralarını düzgün alabilsinler. Bu tarz şeyler de çok önemli.

Mesela ben İzmir’den İstanbul’a Migrosspor için geldim. Benim dönemimde çok fazla Adana’dan ve Manisa’dan gelen birçok sporcu oldu ama eskiden o organizasyonu sağlayan kulüpler vardı, Fenerbahçe de onlardan birisiydi. Örnek vereyim buraya gelip okulumu ve kulübümü ayarladılar, kalacak yerimi ayarladılar her şey hazır bir yere geliyorsun. Bir süre sonra bu oluşumu birazcık kestiler neden kestiler bilmiyorum açıkçası. Daha fazla keşfedilmesi gereken birçok sporcu var bence Türkiye’de.  Sadece Marmara’da, Ege’de ya da Akdeniz’de değil Güney Anadolu’da, Karadeniz’de, Doğu Anadolu’da imkânlar sağlandığı sürece. Aslında tabii bu bir yatırım meselesi. Bunları yapan kulüpler ve federasyon için maddiyat meselesi ama birçok şeye para bulunabiliyor bence buna da eskisi gibi gönül vermek gerekiyor.

  • Ülkede milli takımlar bazında veya kulüpler bazında kadın takımlarımız çok güzel başarılar elde etmişken neden bu başarılar basında çok az yer buluyor ve unutuluyor? Sizce kadınlar yeterince spora ilgi duymuyor mu?

Sadece kadın basketbolda değil, amatör şubelerde de böyle. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de bir numaralı sporu futbol. Yapılan yatırımlarla da alakası var. Atıyorum bir futbol kulübü 100 milyon dolara kuruluyorsa, bir voleybol takımı 1 milyon dolara kuruluyor. Medya da genelde gücün tarafında oluyor. Bu sadece Türkiye’nin değil dünyanın bir gerçeği. Barcelona da Messi yazılıyor ama mesela Barcelona’nın kadın futbol takımı da var. Ama ne kadar ön plana çıkıyorlar? Şimdi bununla alakalı WNBA’da falan bayağı bastırıyorlar. Eşit para alalım, eşit reklamlar yapılsın veya eşit sponsorluklar olsun gibi. Başarılılar da bu konuda.

Geliştirmek açısından düşünürsek, kadın basketbolda yapılan organizasyonlar iyileştirilebilir. Nasıl erkek basketbolunda bir organizasyon olduğu zaman işte basın oluyor, çalışanlar oluyor, televizyonda programlar oluyor kadın basketbolda da bu organizasyonları biraz geliştirmek lazım.

Mesela Fransız antrenörümüz Valerie’nin bir fikri vardı. Maçlardan önce ve sonra oyuncuların kalıp seyirci ve taraftarlarla birlikte fotoğraf çekilmesi biraz zaman geçirmesi gibi. O şekilde belki arttırılabilir. Bunun dışında ne yapılması gerektiğini tam olarak ben de bilemiyorum.

  • Bir kadın sporcunun profesyonel ve normal yaşantısında motivasyonları nelerdir?

Sporcu olmak istiyorsan bir hedefin olacak bu normal hayatta da böyle. Bir amacın olmalı ve kendi ayaklarının üzerinde durmak ilk hedefi olmalı. Bunun dışında kendine birçok hedef koymalısın. Sporu yapabilmek, o takımda olabilmek bile bir hedef olmalı. “Ben o takımda 30 dakika süre almak istiyorum, başarılı olmak istiyorum, kupa kaldırmak istiyorum, madalya kazanmak istiyorum” gibi. Kendini o işe adamalısın aslında. Normal hayatta da başarılı olmak istiyorsa bir kadın kendini o işe adaması gerekiyor. Ve en önemlisi de kararlılık göstermeli.

  • Bildiğimiz üzere BV7 yanında bir spor okulunuz var. Okulda küçük kardeşlerimize hem bir eğitmen hem de bir lider olarak eğitim veriyorsunuz. Onlara verdiğiniz öğütler illa ki vardır. Bu öğütleri size birebir ulaşamamış küçük kardeşlerimiz için bize iletebilir misiniz acaba?

Baştan beri söylüyorum aslında, spor yapmaları gerekiyor. Basketbolcu olmak zorunda değiller ama sporun hem fiziken hem mental olarak bir insana, bir kadına, bir erkeğe kattığı çok şey var bence. İnsanı mutlu eden bir şey spor yapmak. Onun dışında dediğim gibi benim jenerasyonumda daha fazla hedef odaklı büyüdük. Bir hedefinin olması ve devamlı gün geçtikçe kendini o hedefe doğru adaman gerekiyor ya da 10 üzerinden 5 veriyorsan kendine ertesi gün 6 almak zorundasın. Her gün kendinle yarışman gerekiyor. Vazgeçmemeyi öğretmek gerekiyor, bir kere başarısız olduğu zaman ben bunu yapamıyorum demeyeceksin, denemeye devam edeceksin. Bu sporda çok önemlidir. Onun dışında sporcu olmak istiyorsa profesyonel bir sporcu olmak istiyorlarsa, beslenmeye dikkat etmeleri gerekiyor. Her zaman söylüyorum bunu, uykuya çok dikkat etmek gerekiyor, fiziğini hep koruman gerekiyor. Bunları yapmazsan olmuyor. Profesyonel anlamda bunlar olmazsa olmaz.

  • Kadınlar basketbol liginde teknik kadroda kadın sayısı çok az idari anlamda biraz daha fazla bunun sebebi nedir?

Benim dönemimde de vardı. Hem antrenör hem de menajer kadın olarak ya da yabancı koçların geldiği. Bu konuda tabi Türklerin olmasını daha çok isteriz.

Herhalde baştaki insanlar tarafından daha çok teşvik edilmeli. Bizim jenerasyondan başlayanlar var. Yasemin Horasan A Milli takım menajeri, Nevriye ve Meral de antrenörlük yaptı. Benim jenerasyonumda belki daha tam oturmadı insanlar ama geçmişe baktığımızda hiç yoktu ve şu an çok daha iyi. İnşallah bundan sonra daha da iyi olur. Federasyon bu konuda daha fazla istediğini her zaman belirtiyor. Hem antrenör hem menajer olarak altyapı milli takımlarında olsun, A Milli takımlarında olsun yer veriyor aslında. O da zamanla olur diye düşünüyorum. Tabi bu benim gibi basketbol oynamış sporcuların ne yapmak istediği ile alakalı. Türkiye liginde oynayan tüm kadın sporcular burada olabilirler.

  • Giovanni Guidettinin “Yarının Sultanları” adlı bir projesi var. Siz de bu proje veya bu projeden bağımsız imkânsızlıklardan dolayı keşif edilemeyen yetenekli kızlarımızı spora kazandırmak için projeleriniz veya önerileriniz var mı?

Bu konuda federasyonun birçok şey yaptığını biliyorum. Aslına bakarsan yetkili de onlar. Ben şu an basketbolu bıraktım ve araya pandemi girdi. Hiç çalışmıyorum zaten. Dediğim gibi Türkiye de birçok taramalar yapılıyor. Altyapı için özellikle altyapıdan oyuncu getirmek amaçlı.  Ayrıca kızların, kadınların basketbol havuzlarını daha da genişletmek istendiğini biliyorum. Geçmişte nasıl yapıldıysa şu an da yapılıyor aslında. Bu öyle hemen olacak bir şey değil zamanla olacak bir şey. Onun dışında düşündüğüm herhangi bir projem veya önerim yok.

Bizi Takip Edin

Aşağıdaki simgelere tıklayarak sosyal medya hesaplarımıza ulaşabilir, bizi takip edebilirsiniz.