Euroleague’ de Top-16 grupları belli oldu. Geçen seneki gruptan sadece iki takımın farklı olduğu grubumuzda rakiplerimiz: Anadolu Efes, CSKA Moskova, Olympiakos, Laboral Kutxa, Unicaja Malaga, Ea7 Emporio Armani Milano ve son olarak BC Nizhny Novgorod. Top-16’da maçlar 30 Aralık ve 15 Nisan tarihleri arasında oynanacak.
Sezon başında büyük bir rotasyon oldu Fenerbahçe Ülker’de. Sekiz oyuncu gönderilirken yerlerine altı yeni oyuncu alındı ve bu alınan oyuncular büyük ölçüde takımın ilk 5’ini oluşturdular. Herkesin kafasında ki sorular büyük ölçüde aynıydı. Bu sene istenilen başarı gelecek mi? İstenilen hedefler ne derece gerçekleştirilebilecek? Takımımız bu soruların hepsine evet cevabı vermek istercesine sezona iyi başladılar ve aynı hırsla devam etmekteler. Tüm resmi müsabakaları aldığımızda hesaba (lig, euroleague, kupa) toplam 23 maçta sadece 4 mağlubiyet aldık. Toplamdaki maçlardan çok Euroleague performansına bakmakta fayda var. Oynanılan 10 maçta 8 galibiyet ve 2 mağlubiyet aldığımız C grubunda Fenerbahçe Ülker, hem iç sahada hem dış sahada rakiplerine karşı büyük bir üstünlük kuruyor. Bu sene sahamızda kaybettiğimiz tek Euroleague maçı son saniye basketiyle buldukları sayıdan Barcelona’ya karşı iken deplasmanda ise olağanüstü bir yüzdeyle üçlük atışı yapan Panathinaikos’a karşı oldu. Bu seneki en büyük sıkıntımız bana göre dış atışlar. Rakiplerin kısalarını savunamadığımız anda üçlük olarak bize geri dönüyor. Geçen senelerden beri yakındığımız boyalı alanda savunma ve sayı problemini Vesely ve son haftalarda büyük bir istekle oynayan Semih ile çözdük gibi.Bjelica’nın aldığı ribauntlar ve bulduğu dış atışlarla verdiği katkıda inanılmaz.Bu sene takıma katılan Goudelock dış atışlar ve içeri penetre etme konusunda takımın en iyisi. Ama halen en büyük sıkıntımız maç içerisinde en az 6-7 asist yapmasını beklediğimiz bir oyun kurucu. Takım olarak asist sayımız geçen seneye göre daha iyi ancak oyuncu bazında da daha iyi olmalı.Hücumlarda topu yönlendirme bu sene Euroleague içerisinde Emir, Goudelock ve Hickman arasında dönüyor ancak bir takviye şart. Ben şahsen Laboral’da forma giyen Thomas Heurtel’in gelmesini isterim. Sezon başında anlaşmaya yakın tarzı haberler geçti ama onun yerine Hickman takıma geldi. Ara transferde belki bir kez daha denenebilir. Son olarak sonuca bağlamak gerekirse Top-16’nın gruplardan daha çetin mücadelelere sahne alacağına şüphe yok. Geçen seneki hüsrandan sonra bu sene işleri daha sıkı tutmalı ve şuan ki performansın üzerine koyarak oynamalıyız. Üst düzey savunma, yardımlaşmalı ve iyi hücumlarla oynamalıyız.
Top-16 rakiplerimize de bir göz atmakta fayda var:
Anadolu Efes:
Sene başında takımın başına tıpkı Obradovic gibi Avrupa’nın en iyi koçlarından biri olarak görülen Dusan İvkovic’i getirdiler. Anadolu Efes takımı da sezon başında rotasyona giderek yabancı ağırlıklı bir kadro kurdular.Kadrosunda bu sene takıma gelen Matthew Janning, Stratos Perperoglou, Dario Saric gibi isimleri barındıran Türk temsilcimiz Scoty Hopson, Dusko Savonovic, Zoran Planinic, Jamon Gordon gibi birçok isimle yollarını ayırdı. Bu sene takımın Euroleague’ deki en iyi oyuncusu istatistiklere bakıldığında Dario Saric. Takımın sayı ve ribaunt yükünü büyük ölçüde çekmekte. Geçen sene Top-16 da sadece iki galibiyet alarak sonuncu olmuşlardı ancak bu sene grubu daha iyi yerde bitirme şanslarının olduğunu düşünüyorum. Benim görüşüm her ne kadar toparlanmış olurlarsa olsunlar Efes’i hem içeride hem dışarıda yenebileceğimiz görüşünde.
CSKA Moskova:
Her sene olduğu gibi bu senede hiç şüphesiz şampiyonluğun en büyük adaylarından biri CSKA.Geçen sene yarı finalde, geçen senenin şampiyonu Maccabi Tel Aviv’e elenen CSKA bu sene Euroleague’ de fırtına gibi esiyor. Grupların tek namağlup takımı olan CSKA kadrosunda çok fazla değişikliğe gitmedi. Vladimir Micov ve Nenad Krstic ile yollarını ayırırken takıma Manuchar Markoishvili ve Nando de Colo tavsiye edildi. Takımın en önemli ismi olan Milos Teodosic bu sene yalnızca 5 maça çıktı ve Euroleague sitesinin sakatlık raporuna göre Teodosic kadroya alınmıyor sakatlıktan ötürü. Buna rağmen CSKA takım halinde turnuvanın en fazla asist yapan ve en formda takımı. Maç başına 19.0 asist ortalaması ile oynamaktalar. CSKA’ da dikkat etmemiz gereken diğer iki isim ise De Colo ve Sonny Weems. Weems’ in orta mesafeli atışlarına dikkat etmekte fayda var. Son bir söz söylemek gerekirse Top-16 ‘da bizi en fazla zorlayacak rakip, hem içeride hem dışarıda CSKA’ dan başkası değil.
Olympiakos:
Şampiyonluğun diğer bir güçlü adayı olan Olympiakos, grupta CSKA’ dan sonra bizi zorlayabilecek diğer ekip. Geçen sene çeyrek finalde son maçta Real Madrid’e yenilmişlerdi. Bu sene takımda küçülmeye giden Olympiakos; Giorgi Shermadini, Georgios Printezis, Jamario Moon ve Stratos Perperoglou gibi isimleri takımdan gönderirken Othello Hunter ve Oliver Lafayette gibi Amerikalı oyuncularla anlaştılar. Takımın her zaman olduğu gibi en önemli silahı Vassilis Spanoulis. Takımın sayı ve asist yükünü çeken Spanoulis’e sayı anlamında Matt Lojeski ve Bryant Dunston eşlik etmekte. Olympiakos’ un bu sene en iyi özelliklerinden biri top çalma ve hızlı hücumlar. Bu konularda dikkatli olmamız gerekiyor.
Laboral Kutxa:
Geçen sene Euroleague’ e Top-16’ da veda eden Laboral grubumuzun orta düzey takımlarından biriyken deplasman karnesi de en kötü takım. D grubunda oynadığı 10 maçta 5 mağlubiyet alan Laboral, bütün mağlubiyetlerini dış sahada aldı. Kadrosunda Fernando Lara, Davis Bertans ve Thomas Heurtel gibi önemli isimler bulunduran Laboral’ da şüphesiz en dikkat etmemiz gereken isim Heurtel. Turnuvada asist krallığında ikinci sırada bulunmakta. Laboral’ı da tıpkı Efes gibi hem Ülker Arena’ da hem Fernando Buesa’ da yenebileceğimizi düşünüyorum.
Unijaca Malaga:
İspanya Ligi’nde gösterdiği başarıyı Euroleague’ de gösteremeyen Malaga, C grubundan 4 galibiyet alarak üçüncü çıktı. Takımın en önemli iki ismi Ryan Toolson ve Mindaugas Kuzminskas. Sene başında gönderilen Goran Dragic’in eksikliğini fazlasıyla hisseden rakibimiz Vasileiadis’in perde kullanıp attığı şutlar ve savunmanın dengesi bozulduğu anda kestiği ceza üçlüklerine eşlik eden Ryan Toolson, Malaga’nın bu sene ki en büyük silahlarından biri. Oturmuş bir savunma düzenine sahipler ancak maç içerisinde istikrarı sağlayamadıkları anda bocalıyorlar. Bir aksilik çıkmadığı sürece Malaga ile oynanacak iki maçı da kazanırız diye düşünüyorum.
EA7 Emporio Armani Milano:
Bu sene aynı grupta mücadele verdiğimiz Milano ile tekrar karşılaşacağız. Hem sahamızda hem de İtalya’da yendiğimiz Milano’nun en formda isimleri Samardo Samuels ve Daniel Hackett. Maç içerisinde top paylaşımını iyi yaparak boş adama şut attırma üzerine bir anlayışları var. Bunu işletmeyi başarsalar da koç Luca Banchi Top-16 için farklı bir taktik düşünüyordur elbette. Milano bizi zorlasa bile grup maçlarında olduğu gibi elleri boş göndeririz maçlardan.
BC Nizhny Novgorod:
Euroleague’ in yeni takımlarından olan Novgorod sene başında Unics’ i yenerek Euroleague bileti almaya hak kazandı. Hedef yükselince takımı da büyük ölçüde yenilediler koç dahil. Takımın üç Amerikalı oyuncusu Tarance Kinsey, Taylor Rochestie ve Trey Thompkins; Novgorod adına istenileni vermiş durumda. En büyük silahları hiç şüphesiz bu üç oyuncunun hızlı ve birebir oynayabilmeleri. Oyun sıkıştığı zaman insiyatifi ele alabilecek kapasitedeler. Savunmasına önlem almamız gereken isimse bu senenin şuana kadar ki Euroleague sayı kralı Rochestie. 20.0 sayı ortalamasına sahipken 5.6 asist oranına sahip. Takımda gidilen değişiklik sonu uzun rotasyonu daralınca yaptıkları en iyi şey olan pota altı sayılarından sorun yaşıyorlar. Ribaunt almada Hompkins o işi en yapan isim takımda. Ancak gel gelelim Euroleague ortamı başkadır. Hele ki Top-16 bambaşka. Novgorod’u zorlanmadan geçeriz diye düşünüyorum ama Obradovic’ in her takımı analiz edeceğinden şüphemiz yok.
Bu sene, umuyorum ki taraftarımızın da büyük desteğiyle hedefimiz olan Final-Four ‘a ulaşabiliriz. Benim tahminim bu gruptan CSKA’nın ardından ikinci olarak çıkacağımız yönünde.
Çağatay TÜRKAN
1907 ÜNİFEB Beykent Üniversitesi
