bayrağı büyük bir heyecan ve azimle yerine getirmiştir.
Dün üzücü bir haberle aramızdan ayrıldığını duydum.
Şu anda öğrenciliğe devam etmekte olan bazı arkadaşlarımız kendisi ile yakından tanışmışlardır, diğer arkadaşlarda isim ve fotoğraflarda kendisini hatırlarlar…
Aslında tanıyıp tanımamak, Üniversite Sorumluluğu yapmış, yapmamış kavramına takılmak yerine 1907 ÜNİFEB içerisinde daha önceki dönemlerde bir çok arkadaşımızı uğurlamanın derin üzüntüsünü paylaşmak istedim.
Daha bir kaç ay önce Mustafa Kemal Üniversitesi’nden Suphi Topçeken trafik kazasında, Anadolu Üniversitesi’nden Onur Baykal, diğer üniversitelerden Mehmet Mahmutoğlu, Serkan Yirmibeş, Deniz Kökcik, Ilgın Şimşek, Melih Özcan, Orkun Serkan Baycık ve ismini sayamadığımız bu birlik içinde az çok nefes almış onlarca kişi…
UFB logosuna en anlamlı kısaltmadır ”Uğruna Feda Bu can”. Bir misyon uğruna illaki bir deplasmana giderken, maç izlerken hakkı rahmetine kavuşmakla kelime tamamlanmaz. Genel anlamda görev yapmış, bu birlik aşamasında neyin ne olduğunu bilen, sırtına 1907 ÜNİFEB polarını, boynuna 1907 ÜNİFEB atkısını geçirmekle bu birlik içinde birşeyler yapmış sayılır. Az mı? Çok mu ter akıtmış? Bunun bir kıstası olmaz. Çünkü “Herkes herkes kadar Fenerbahçeli’dir.” Kimi çok ter akıtmıştır ama hedefi başkadır, kimi hiç ter akıtmamıştır ama 1907 ÜNİFEB’in duruşunu bilmiştir, bir kez bile olsun söz söyletmemiştir birliğine. Belki de Tuğba’yı bu saydıklarımızın herhangi birisine dahil edebiliriz. Bu bizim için önemli değildir. Bir gerçek vardır ki bugünden sonra Tuğba aramızda olmayacak, Suphi aramızda değil, Onur Baykal ve kaybettiğimiz diğer arkadaşlarımız aramızda değil. Biz hep onları acı ve tatlı hatıralarla anıyoruz gözlerimizden akan yaşlara inat, dişlerimizi sıksakta önümüzde fotoğrafları, çare etmemekte, gözyaşlarımız boncuk boncuk akmakta.
Daha bir önceki arkadaşımızı kaybetmenin acısı geçmeden bir diğerini uğurladık yine…
Dün Atilla’nın yeğeninin doğduğunu öğrenirken ki sevincim, bugün Tuğba’yı kaybetmenin acı haberiyle son buldu.
Hayat bu insan doğar, yaşar, ölür…
Fani dünyada herkes bir şeyler bırakır geride kalanlara.
O, bize kalbinin tüm temizliğini, saflığını, iyiliğini bırakıp Melek olup gitti. Kanatlandı gökyüzüne tıpkı diğerleri gibi…
Başta 1907 ÜNİFEB Yönetim Kurulu ve 1907 ÜNİFEB Web Komitesi siteden girdiği haberle çok anlamlı bir şekilde “Ablamız” deyip değelerine sahip çıktığını gösterdi. Ardından ultrAslan-Uni’nin her ne kadar kötü bir vesile ile olsa da, sitesindeki taziye mesajını okudum. Bu yorumları okurken; Tuğba’nın tertemiz kalbi, saflığı ve iyiliğinin karşılığı diyorum ben buna…
Evet arkadaşlar, sonuç olarak lafı çok uzattım. Belki de Mersin’de bu acı günümüzde sizlerden ayrı olmam içimdekileri yazıya dökmeme neden oldu. Gerek telefondan arayıp başsağlığı dileyen, forum üzerinden, mail yoluyla mesajlarını çeken tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Kolay değil! 1907 ÜNİFEB Gaziantep Üniversitesi ilk defa böyle bir acı gün yaşadı. Erken ve zamansız olmasından kaynaklı tüm mezun ve okuyan kardeşlerim dağılmış durumda, ilerleyen günlerde bir şeyler yapılacaktır şüphesiz. Şu anda şahsi olarak o gücü kendimde bulamadığımdan gelemedim ama toplu olarak başsağlığına gidebiliriz memleketine…
Bir daha böyle kayıpları yaşamamayı temenni eder, dualarınızı esirgememinizi dilerim.
Allah kaybettiğimiz kardeşlerimizin geride kalan kederli aileleri ve sevdiklerine sabır versin.
Başımız sağolsun, nur içinde yat can dostum…
Şafak Dülger
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği