Türkiye’de herhalde en fazla takip edilen takım sporları, futbol, basketbol ve voleyboldur. Futbol takımı pazar günü şampiyonluk maçına çıkacak. Erkek basketbol düşe kalka, isteye istemeye finale kalıyor. Biraz dişlileri sıksalar belki de şampiyon olacaklar. Erkek ve Bayan voleybol takımları şampiyon oldu ve son yılların en başarılı ve en istikrarlı branşı Bayan basketbol takımı bir kez daha şampiyon oldu. 5’te 3. İkisi de yolda. Bunda emeği geçen herkese teşekkürler. Final serisi öncesi iki takım yaz ve kış gibiydi son 2 yılda olduğu gibi. Fenerbahçe ligin en fazla sayı atan ekibi, Galatasaray ise potasında en az sayı gören ekibiydi. Bir nevi kendi basketbolunu kabul ettiren kazanacaktı. İlk 2 maçta esasında Galatasaray basketbolunu kabul ettirdi. Bunda takımımızda sezon boyunca etkisiz elemanmış gibi kenarda oturtulan genç(!) oyuncularını kullanılmaması ve dar rotasyonun etkisi vardı. Bir de üzerine takımın Türkiye Kupası ve sonrası yaşananlar eklenince daha da zordu mücadeleleri. 3 maç da çok ortadaydı. Ama daha çok isteyen taraf kazandı. Belki Galatasaray’ın yabancıları Fenerbahçe’ye göre çok çok iyi olabilir ama farkı yaratan yerlilerdi. 4 yıldır Galatasaray’ın öğrenemediği gerçek. Belki de bildikleri ve bir şey yapamadıkları gerçek.
Bir tarafta önümüzdeki yıl kadroda olmayacaklarını bilen yabancılara rağmen, bir yanda o yabancıların her geçen maç daha da ruhsuz performanslarına rağmen, dar rotasyona rağmen, sezon başında hoca konusunda yapılmış hataya rağmen, başta her sezon yaptığı gibi muhteşem performansıyla Birsel Vardarlı, takımın en gerekli ateşleyici oyuncu performansı eksikliğini birebir kapayan Ebony Hoffman ve bu sezonun tartışmasız en değerli oyuncusu Penny Taylor şampiyonluğun en büyük pay sahipleriydi. Son 3,5 yıldır bayan basketboluna yatırım yapan Galatasaray’ı 4. kez mağlup ettik. 2007 yılı yarı finalinde 3-0, 2008 yılı finalinde 3-2, 2009 yarı finalde 3-1 ve bu sezon 3-0.
Son 5 yıldır bayan basketbolunda şampiyon oluyoruz. Bu dönemde yerli olarak Birsel, Meral ve yabancıdan devşirme yerli Nevin’i transfer etmişiz. Yabancılar gitmiş gelmiş ama yine de yabancılarda da istikrarı yakalamaya çalışmışız. Son 4 yıldır Tammy ile oynuyoruz ve son 5 yılın 3’ünde forma giymiş Nicole Powell. Bu bizim istikrarımızın göstergesi, başarımızın nedeni. Ama şuradan da bakarsak, 4 yabancı + Nevriye, Birsel ve Meral’le beraber 7 oyuncumuz var. Final serisini 7 kişi oynadık ve 5 yılda bir tane genç oyuncu çıkaramadık ya da çıkardık kullanamadık, kullanmak istemedik. Daha da acısı, rakibimiz de aynı sorundan muzdarip. Bu kadar yatırımlar, bu kadar iyi oyuncular, altyapılardan daha iyileri çıkmalı. Gençler için örnek olabilecek onlarca oyuncu var bu ligde. Ben ne kadar konuşursam konuşayım, Bahar’ı Fenerbahçe, Melike’yi Galatasaray-Beşiktaş gibi takımlar transfer etmedikçe bu oyuncuların değeri anlaşılmayacak. Yıllarca aynı çalıştırıcıların aynı düşünce tarzlarına esir olacak bu isimler.
Seneye Macar koç Laszlo Ratgeber ile anlaştık, geniş rotasyon seven bir hocaymış kendisi. Kendi basketbol akademisi var. Eğer hakikaten düşünüldüğü gibi iyi bir koçsa, niye olmasın.
Seneye daha güzel günler bekliyor. 50’den daha fazla taraftarla, Avrupa Ligi’ni titretecek bir takım geliyor. Siz de takip edin. Bugün yaşadığınız Fenerbahçeli olmanın gururunu, orada destek vererek taçlandırın. Sizin de bir emeğiniz olsun. Onlar bunu hak ediyorlar.
Fatih Dilber
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği