Fenerbahçe basketbol takımımız almış olduğu 2 ağır mağlubiyet sonrası Real Madrid’in karşısına tam bir takım olarak çıkmayı başardı. Haftalardır beklediğimiz bu karşılaşmayı yerimizde duramadan seyrettik diyebiliriz. Geçen sene ki Final Four mağlubiyetinden sonra az çok nasıl bir şeyle karşılaşacağımızı bilerek başladık maça. Hızlı geri koşmamız gerekiyordu, mücadele etmemiz gerekiyordu, sert savunma yapıp iyi hücum etmemiz gerekiyordu. Kısacası bir ‘takım’ gibi oynamamız gerekiyordu ve öyle oldu. Mücadeleyi hiç bırakmadık. Özellikle savunmada sertliğimizi ortaya koyarak kontrolü elimizde tutmayı başardık.
Maça Vesely, Udoh, Kalinic, Sloukas ve Bogdanovic beşiyle başlayan takımımız birinci periyotta Udoh, Sloukas ve Bogdanovic üçlüsünün bulduğu sayılarla ilk molaya 13-9 önde gitmeyi başardı. Molanın ardından farklı dönen Real Madrid Nocioni ve Fernandez ile sayı bularak skoru eşitlemeyi başardı. İkinci periyotta Dixon ve Datome ile ardarda bulduğumuz sayılar bizi 9 sayı öne geçirdi. İlk yarıyı 39-32 önde kapatan takımımız ikinci yarıda da kaldığı yerden devam edip, etkili oyununu sürdürdü. Bogdanovic’in çok çok uzaklardan bulduğu üçlük isabeti ile farkı 44-34’e taşıyan takımımızın yanı sıra Real Madrid’in en etkili silahı olan üç sayılık atışlarda isabet bulamıyor olması farkın kapanmamasında ki en büyük etken oldu. Son çeyrekte üstünlüğünü koruyan takımımız önce Sloukas ardından erken faul problemine giren Vesely ile sayı bularak skoru 73-62’ye taşıdı. Kalan dakikalarda sertliğini bozmayan Fenerbahçe, Real Madrid’i 77-66 mağlup etmeyi başardı. Bizler takımımızın, bu galibiyetle,bu savunmayla,bu takım oyunuyla neler yapabileceğini fazlasıyla anlamış olduk. Son üç maçta 100 sayı ortalama ile oynayan Real Madrid’i 70 sayının altında tutarak geçen senenin intikamını en güzel şekilde almış olduk. Elinize sağlık beyler.
Desteğimiz tam, güvenimiz sonsuz!
Nil BALTA
1907 ÜNİFEB Çağ Üniversitesi
Nil BALTA
1907 ÜNİFEB Çağ Üniversitesi