2 Ekim 2010 Pazar günü, Fenerbahçe’mizin Gençlerbirliği ile oynayacağı maçtan birkaç saat önce elimizde bir adet “Aykut Kocaman” temalı pankartla stadın bütün tribün girişlerini defalarca ziyaret ettik. Yapmaya çalıştığımız şey, bir anlık dalgınlık yüzünden bir gün önce güvenliğe teslim etmeyi unuttuğumuz dünyanın en masum pankartını maç günü stada sokabilmek için güvenliği ikna etmek, en katı talimatlarla donatılmış amirlerden bir defaya mahsus iyilik dilenmekti. Pek tabii ki pankartı sokamadık. O günlerde “yeni” sporda şiddet yasası yoktu, sihirli dokunuşlarla bir anda Türk Sporu’nu ihya etmeyi vaadeden yasa düzenleyiciler yoktu, stadlarımız bundan sonra adeta bir düğün salonu yahut aile çay bahçesi nezihliğinde olacak diye sevinen kulüp yöneticileri de yoktu. Ne mutlu bize ki artık hepsi var ve artık stadlara pankart sokmak çok daha kolay, “Günahların Takımı Fenerbahçe” sini alan giriyor stada.
Sporda şiddet yasasına ait yeni düzenlemelerin henüz tamamlanıp ilan edildiği şu günlerde, Trabzon’da yaşanan pankart rezaletini ve spor kamuoyunun bu konuda takındığı basiretsiz tavrı anlamakta güçlük çekiyoruz. Futbol Disiplin Talimatı’nın bu skandal için öngördüğü 30 ila 60 bin lira arasındaki komik ceza bir yana; pankartın stada sokulmasına da tribüne asılmasına da göz yuman denetleyicilerden ve bu rezaleti protokol tribününden 90 dakika boyunca tiyatro gibi seyreden kulüp yöneticilerinden durumu açıklayıcı makul ve mantıklı bir açıklama bekliyoruz. Bu pankartı üşenmeden hazırlayana da, stada kadar getirene de inanın söyleyecek bir tek kelimemiz yok, zira bu güruh tarafından sergilenen akla izana sığmayan hareketlere alışkınız. Fakat bir beyanatıyla gündemi ters düz etme gücü olan sorumluluk sahibi bireylerden bir açıklama beklemek herhalde en doğal hakkımız.
Fenerbahçe’ye gönül verenler olarak uzun süredir tabiri caizse “sınanıyoruz” ve sabrımızın dayandığı noktaya hayret etmekteyiz. Şampiyonluk için bu kadar kenetlenmişken; sırf tılsımı bozulmasın diye sevdamıza hakaret etme cüretini gösteren çapulcuları da buna göz yumanları da şimdilik kendi hallerine bırakıyor, öfkemiz yatışsın diye de koltuklara kartonlar diziyoruz.
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği