3 Temmuz 2011 sabahı başlayan, senaryosu kağıt üzerinde belli ve oyuncularının hayata geçirmek için uygun günü bekledikleri büyük tiyatronun “Yargıtay Kararı” başlıklı kapanış sahnesi, tüm Türkiye’nin gözleri önünde sergilenmiştir. Türk Futbolu’nu temizlemek ilkesiyle başlatıldığı söylenen operasyonun ve ilişkili yargılama sürecinin sonunda; şike yapıldığı iddia edilen maçlardaki rakiplere dahi dokunulmazken, ceza alan tek kulüp Fenerbahçe olmuştur. Bir kısım kulüplerle alakalı belge ve itiraflar hasıraltı edilmiş; soruşturmada, Türk Futbolu’na hatır-gönül şikesi kavramını kazandırmış camiaların ismi dahi geçmemiştir. Artık isimleri ayyuka çıkmış senaristlerce yazılmış iddianamenin ve buna dayanak gösterilen ancak içindeki sözde delilleri tek tek çürütülmüş polis fezlekelerinin eliyle, Fenerbahçe, Aziz Yıldırım ve yöneticilerimiz suçlu görülmüş; sözüm ona Türk Futbolu temizlenmiştir.
Bugün alınan karar sonrasında dahi, sizin “3-4 ay içinde olanları unutacağını” sandığınız, ancak 2,5 buçuk yıldır mücadelesini sürdüren Fenerbahçe taraftarının, 2010-2011 sezonunda alınan şampiyonluğun tertemiz olduğuna inancı tamdır ve çizilen oyuna karşı hala aynı noktadadır. Bize göre; yargı içerisindeki yapılanmalar ülke gündemini böylesine meşgul ederken, ülkede adalet kavramına ve adil yargılamalara olan inanç giderek azalırken, geçmişte alınan kararlar sorgulanır ve yeniden yargılama konusu söz konusu olur iken, bu hengame içerisinde alınan Yargıtay kararı ucuz bir siyasi manevradır. Sporu ve siyaseti birbirine karıştırmamak sadece ağızlarda sakız olan bir ifade olarak kalırken, Fenerbahçe’miz ne yazık ki siyasi çekişmelerin merkezinde kalmış ve bir kısım emellerin kurbanı olmuştur. Tarafsız olduğu söylenen savcı ve hakimler eliyle; soruşturmanın gizliliği, masumiyet karinesi ve adil yargılanma ilkelerine riayet edilmeyen ve temel hukuk prensipleri hiçe sayılarak sonu baştan belli bir yargılama ile oluşturulan bu karar, bizim için yok hükmündedir.
2001 yılında “Fenerbahçe’nin aydınlık geleceği” olmak için çıktığımız bu yolda, Fenerbahçe’mizi karanlığa sürüklemeye çalışanlara karşı başta Başkanımız Aziz Yıldırım olmak üzere, yönetim kurulumuzla, kongre üyelerimizle, 9 branştaki sporcularımız ve taraftarımızla birlikte sonuna kadar mücadele edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Ulu çınarımız Fenerbahçe’mize bu “kumpas”ı kuranlara ve oyunun bittiğini zannedenlere karşı mücadelemizin “Fenerbahçe forması ve armasının olduğu her yerde” büyük bir kararlılık ve azimle devam edeceğini herkesin çok iyi bilmesi gerekmektedir.
Gün gelecek ve son sözü Fenerbahçe söyleyecektir.
Saygılarımızla,
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği
