2009-2010 sezonuna geçtiğimiz sene yaşadığımız birçok sıkıntıdan arınmış olarak başlarken son bir hafta içinde karşılaştığımız iki uygulama bize hayal kırıklığı yaşattı. Hem futbolun taraftarla olan bütünlüğüne engel olan, hem de ”Fenerbahçe halkın takımıdır” inancımızı yaralayan bu uygulamalar taraftarın futbol içindeki yerinin artık gerek federasyonumuz gerekse tüm kulüplerin yönetim kurulları tarafından tekrar düşünülmesi gerektiğini hatırlattı bizlere. Taraftarlarımıza yönelik bu iki kabul edilemez uygulamaya değinelim ve sonuçlarını hep beraber düşünelim şimdi.
Denizlispor Kulübü, Fenerbahçe maçı için taraftarlarımıza satılacak olan biletlerin ücretini 100 TL olarak uygun görmüş. Denizlispor’un kombine biletlerinin fiyat aralığının 100-550 TL olduğu göz önüne alınırsa, ikisinden birinde tutarsız bir durumun olduğu oldukça bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Açıkçası Fenerbahçe taraftarı bu tip uygulamalara bir miktar aşina. Daha önce de kimi zaman şampiyonluk yolundaki maçlarda, kimi zaman da alt liglerdeki ekiplerle Türkiye Kupası’nda karşılaşırken bu tip uygulamalara rastladık. Zannediyoruz ki bu sefer işin bahanesi sezon açılışı.
Rekabeti düzenleme sorumluluğuna sahip olması gereken Türkiye Futbol Federasyonu yöneticileri ve bu konuda söz sahibi olabilecek diğer merciler ne zaman bu tarz uygulamalara bir standart getirilmesini sağlayacak adımları atacaklar gerçekten çok merak ediyoruz. Ayrıca Fenerbahçe Spor Kulübü yönetiminin bu durum karşısında sessiz kalmasını üzüntü ile izliyoruz. Fenerbahçe yönetiminin, taraftarlarımıza uygulanan bu sindirme ve sömürme politikasına karşı, tıpkı birkaç ay önce Efes Pilsen’e hitaben yapılan “Fenerbahçe Taraftarı Bilet Fiyatlarıyla Korkutulamaz” açıklamasında olduğu gibi, bir tepki göstermesi gerekirdi diye düşünüyoruz.
Hoş, buna benzer bir durum ne yazık ki stadımızda da mevcut. Kulübümüzün bilet fiyatları uygulaması her ne kadar içimizi açmasa da, Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nun ülkemizdeki diğer statlara göre çok daha modern imkanlara sahip olması nedeniyle bu konuda anlayış gösterebiliyoruz. Ancak Bolu maçında 1,5 TL’ye satılan 225 ml’lik bardak suları, Honved maçında 2 TL olarak karşımıza çıkınca içtiğimiz su artık burnumuzdan geldi. Temmuz sıcağında taraftarların 2 TL karşılığı satılan ve sadece küçük bir bardaktan ibaret olan suya mahkum edilmesine neden olan gıda şirketine kulübümüzün boyun eğmesini kabul edemiyoruz. Yarısına kadar doldurulan bardaklarda satılan, sulu ya da gazı kaçmış kolaların 3 TL’ye satılması veya fahiş fiyatla sunulan yiyecekler her ne kadar bizleri rahatsız etse de, stadın içerisinde lüks sınıfına girebileceği için kulübümüzün bu yöndeki ticari anlaşmalarına anlayış gösterebiliriz. Ancak o sıcakta temel bir ihtiyaç olan suyun ya da soğuk kış günlerinde içimizin ısınması için içilebilecek bir bardak çayın (ki yeri geliyor rakip taraftarlara bedava bile dağıtılabiliyor) Bebek’te lüks bir cafedeymişiz gibi fiyatlandırılmasını cefakar Fenerbahçe taraftarına bir haksızlık olarak görüyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü ilgili yerlerle bu konu hakkında da bir an önce görüşüp, stada gelip takımını destekleyen taraftarını daha fazla mağdur etmemelidir.
Sezona girerken canımızı sıkan Fenerbahçe taraftarına yönelik bu yanlış hamlelerin fark edilip bir an önce yanlıştan dönüleceğini; sezon boyu yepyeni bir heyecanla Kadıköy’de ve deplasmanda takımımızı destekleyecek olan taraftarımızın bu yanlış uygulamalarla bir daha karşılaşmayacağını ümit ediyoruz.
1907 ÜNİFEB
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği
