‘’Fenerbahçeli olmanın gururu bizlere yeter!’’ tezahüratları ile ‘’Elveda’’ dediğimiz Turkcell Süper Lig’in son maçından bugüne yaklaşık 3 ay geçti.
EURO 2008, transferler, yeni hocalar, hazırlık maçları, antrenmanlar yetmedi içimizdeki Fenerbahçe heyecanını tam olarak hissedebilmemize.
Aşk aynı aşktı belki, ama eksikti; ‘’biz’’sizdi…
Şimdi o heyecan yeniden başlıyor işte.
51. kez, 18. şampiyonluğumuz için…
Hafta sonlarımız artık çok daha anlamlı.
‘’Sınavım var o gün, maça nasıl yetişeceğim?’’
‘’Deplasmana param yetebilecek mi?’’
‘’Maçı nerede izlesek?’’
‘’Bu maçı alabilecek miyiz?’’
Bunun gibi onlarca soru yer alacak aklımızda artık.
Türkiye’nin dört bir yanında, her yerde sohbet konuları değişecek.
Daha az çıkacak belki de ağzımızdan ‘’Ergenekon’’ kelimesi artık; münazara ettiğimiz konu neyse yerini yavaş yavaş ofsayt tarışmalarına bırakacak, belki de son dakikada gelen bir zafer golüne…
Yine başlayacak üniversitelerdeki, kantinlerdeki, öğrenci evlerindeki maçların sonucuna göre birbirimizi kızdırma çabaları.
Yaz aylarında boşluğunu çok kuvvetli hissettiğimiz rakip takımı tutan arkadaşlarımızla olan o tatlı rekabet 3 ay sonra yine devam edecek kaldığımız yerden.
Yine hemen öğrenmeye çalışacağız yeni çıkan bir besteyi, evde duvarları inleteceğiz o bestelerle stadı inletmeden önce.
Düşünmesi bile heyecan verici değil mi gerçekten?
Buyurun o halde; hakemlerin konuşulmamasını, yöneticilerin tahrik edici sözlerle futbolu kirletmemesini, herkesin kendi işine bakmasını, standardı yüksek futbolun oynanmasını, hiçbir futbolcunun sakatlanmamasını ve şampiyonunun Fenerbahçe olmasını umduğumuz Turkcell Süper Lig’in ilk maçına.
İçimizde tribün acısı olsa da…
Haydi şimdi bütün eller havaya!
Fener geliyor!
Selçuk Gerger
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği
