Birçok otoriteye göre Avrupa tarihinin en iyi koçu olan ve şu anda Fenerbahçe Ülker’i çalıştıran Zeljko Obradovic ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Koçluğa başlangıç hikayesinden, genç oyuncuların durumuna, İstanbul’da sevdiği yerlere kadar birçok konuyu konuştuğumuz için değerli hocamıza, bize vaktini ayırdığı için teşekkür ederiz.
– 1907 ÜNİFEB : Oyunculuktan antrenörlüğe geçişinizi anlatır mısınız ?
– Zeljko Obradovic : Bir gece, hepsi bir gecede oldu. Milli takım kampındayken, Partizan takımı koç olmam için teklif yaptı ve o anda karar verdim. Bir gecede oyunculuktan antrenörlüğe geçtim. Ama elbette önceden hazırlıklarım vardı. Hayatım boyunca antrenör olmak istediğim için, bu benim için en büyük rüyaydı ve antrenörlükle ilgili kişisel çalışmalar yapıyordum.
– 1907 ÜNİFEB : Profesör Alexander Nikolic sizin için ve birçok Sırp için önemli bir isim. Onun hakkında neler söylemek istersiniz ?
– Zeljko Obradovic : Evet, benim için önemli bir kişilik. Çünkü antrenörlüğümün ve özellikle de yönetim şeklimin üzerinde büyük bir etkisi var. Partizan’da birlikte çalıştık ve ben oyuncu olarak da onunla çalıştım. Artık Sırbistan’da birçok kupayı kazandıktan sonra Avrupa’dan da teklifler gelmeye başlamıştı, ama ben yine de bir sene daha kalıp onunla beraber çalışmayı tercih ettim, çünkü benim için çok büyük bir onurdu.
– 1907 ÜNİFEB : Kariyeriniz boyunca birlikte çalıştığınız veya karşılıklı oynadığınız en iyi oyuncu kimdi ?
– Zeljko Obradovic : Oldukça zor bir soru. ( Gülüyor.) Çünkü hem milli takımlar bazında hem de kulüp takımları bazında o kadar farklı jenerasyonlarla çalıştım ki… Buna cevap vermem çok zor olacak.
– 1907 ÜNİFEB : Partizan – Kızılyıldız, Panathinaikos – Olympiakos ve Fenerbahçe – Galatasaray gibi bir çok önemli rekabet gördünüz. Bu mücadeleler arasında bir kıyaslama yapar mısınız, zorluk derecesini bakımından hangisini seçerdiniz ?
– Zeljko Obradovic : Hepsi birbirine çok benzer örnekler. Kendi içlerinde her birinin çok özel hikayesi var ve bu tarz tutkulu taraftarlara sahip takımlarla çalışmak gerçekten çok güzel bir duygu. Ama en önemlisi sahadaki her şeyin güzel olmasıdır. FENERBAHÇE TARAFTARI DA TAKIMI İÇİN EN İYİSİNİ İSTEYEN BİR TARAFTAR HAKLI OLARAK. ONLARIN YERİ APAYRI.
– 1907 ÜNİFEB : Geçtiğimiz sezon, Play-Off’ta 2 yıldır maç kazanamayan ve Euroleague’de kabus gibi bir sezon geçiren takım devralmıştınız. Takımı nasıl buldunuz, bir şeyleri değiştirmek zor oldu mu ?
– Zeljko Obradovic : Öncelikle buraya gelmek ve bu takımı devralmak ve bir şeyler yapmaya çalışmak, benim için hem yeni bir tecrübe, hem de çok güzel bir duyguydu. Tabii ki siz de kıyaslamalar yapıyorsunuz, öncelikle taraftar açısından bir kıyaslama yaptığınızda benim geldiğim sezonda, bir önceki sezonun taraftar sayısına göre büyük bir artış oldu. En önemli hedefimiz buydu, taraftarı buraya çekmekti. Çünkü taraftar her zaman sizin arkanızda itici bir güç olur. Bunu başardığımızı da son Euroleague maçında gördük. Taraftarlarımız, Anadolu Efes maçının hiçbir anlamı kalmamasına rağmen tüm salonu doldurup bizi desteklemişti. Bu da her zaman bize inandıklarını ve yanımızda gösteriyor, önümüzdeki sezon için de daha fazla umutlanmamızı sağlıyor.
– 1907 ÜNİFEB : Geçen seneye göre teknik kadromuza da takviyeler yapıldı. Maurizio Gherardini ve Ömer Onan’ın yönetim ekibine katılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz ?
– Zeljko Obradovic : Maurizio, hem Avrupa hem de Nba’da görev yapması açısından çok tecrübeli bir yöneticidir. Treviso’da da iki sene birlikte çalışmıştık. Fenerbahçe gibi bir kulüp için çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. İşini çok iyi yapan birisi olduğu için bizim açımızdan büyük bir şans oldu. Zamanla taşlar yerine oturdukça herkes bu hamleyi daha iyi anlayacaktır. Diğer yandan da Ömer Onan var. Başka bir efsane olan Mirsad Türkcan’ın yerine göreve geldi. Mirsad’a da buradan teşekkür etmek istiyorum, birlikte çok güzel bir sene geçirdik. Ömer, yıllarca Fenerbahçe formasını terletmiş bir oyuncu, o yüzden Fenerbahçe’nin ne anlama geldiğini en iyi bilen kişilerden birisi. Bizim için de kulüp için de en doğru seçimin olduğunu düşünüyorum. Kendisi için de güzel bir fırsat olacak. Tabi ki Fenerbahçe’yi bildiği için müthiş bir tecrübe olacak ve Gherardini gibi bir isimle çalışması da ilerideki kariyeri için güzel bir şans olacaktır.
– 1907 ÜNİFEB : Geçtiğimiz sezon başında Sırp basınına verdiğiniz röportajda şöyle bir açıklamanız var. ‘’ Fenerbahçe ismi çok büyük olan bir kulüp, ama eksik olan şeyler var. Bunu herkes hissediyor. ‘’ Eksikler, taraftar baskısı ve final-four hedefi gerçekçiliği hakkında neler söylemek istersiniz ?
– Zeljko Obradovic : Ne zaman söylemişim bunu. (Gülüyor. ) Sadece Fenerbahçe için değil bütün kulüpler için geliştirebilecek, düzeltebilecek birtakım şeyler vardır. Her sabah uyandığınızda nasıl daha iyi olabiliriz diye düşünmeniz gerekiyor. Çünkü her şeyi biliyor olmak iyi değildir, mutlaka her gün yeni bir şey öğrenme durumun vardır. O yüzden de her sabah uyandığınızda, kendimi geliştirip nasıl daha iyi olabilirim demelisiniz. Ben de sürekli kendimi nasıl daha çok geliştirebilirim diye düşünüyorum. Gelişim durumu bizim kulübümüz ve diğer kulüpler için geçerlidir. Fenerbahçe çok büyük hedefleri olan bir kulüp ve bu hedeflere ulaşabilmemiz için her gün daha fazla çalışmamız gerekiyor.
– 1907 ÜNİFEB : Bu sezon Euroleague’de yine birçok iddialı takım var. Bunların başında da yıllarca beraber çalıştığınız Dimitris İtoudis’li CSKA Moskova ve Dusan İvkovic’li Anadolu Efes var. Bu isimler için neler söylemek istersiniz ?
– Zeljko Obradovic : Bana çok yakın insanlar, dediğiniz gibi senelerce beraber çalıştık ve birçok şeyimizi paylaştık. Benim için dostluktan öte insanlar ikisi de, aile gibiyiz.
– 1907 ÜNİFEB : Kariyeriniz boyunca birçok kupa kaldırdınız, sizin için en değerlisi hangisiydi ?
– Zeljko Obradovic : Benim için hepsi aynı değerde, çünkü hepsini kazanmak için müthiş bir emek ve efor harcıyoruz. Özellikle de oyuncularım tarafından. O yüzden benim için hepsinin değeri aynıdır.
– 1907 ÜNİFEB : U-18 ve alt yaş gruplarına baktığımız zaman, Türkiye son 10 yılda 5 farklı madalya kazandı ve Sırbistan’dan sonra bu alanda en çok madalya kazanan ülke konumunda. Fakat ileriki yaş gruplarında; İspanya, Litvanya, Sırbistan, Yunanistan gibi ülkelerin altyapılarından çıkan oyuncular iyi yerlere gelebilirken, biz duraklıyoruz. Sizce bunun sebebi nedir ?
– Zeljko Obradovic : Bizdeki problem şu olabilir; oyuncunun sadece takımla antrenman yapması önemli değil, bireysel olarak da çalışma yapması gerekiyor. Genç oyuncuların gelişimlerini önceliklendirmeleri lazım. Yüksek seviyelere çıkıp elit oyunculardan olmak istiyorsanız performansınızın yüzde yüzünü ortaya koymanız gerekiyor. Genel olarak zihniyetler de çok yanlış. Çok erken yaşta ufacık bir başarı elde edince hemen sen NBA oyuncusu olursun, yüksek kontratlar alırsın diyerek çevresi tarafından aklı çeliniyor. Sonra egolar şişiyor, oyuncular bir anda ben neymişim demeye başlıyor ve aslında sahada hiçbir şey olmamaya başlıyorlar. Sadece Türkiye için konuşmuyorum, bu Avrupa’nın genelinde de olan bir şeydir. Mutlaka bir şeyler var ki sizin de dikkatinizi çekmiş, bu soruyu soruyorsunuz. Dediğiniz gibi genç takımlarda müthiş başarılar elde ediliyor ama insanlar bir üst takımda yok olup gidiyor. Benim de kendime hep sorduğum bir sorudur. Çözümü de doğru eğitimden geçiyor. Eğitimin iki şekli vardır; birincisi aileden alınan, ikincisi de okuldan alınan. Ama sporcuysanız bir de antrenörünüzden ve spor kulübünüzden aldığınız eğitim var. Ama o genç yaştaki çocukların kafaları o kadar çok karıştırılıyor ki çünkü herkes onlar için kendince en iyisini söylüyor. Okuldaki öğretmenleri ayrı, evde anne babaları ayrı şeyi söylüyor. Sonra neyin doğru olduğunu bilmeden kafalar karışıyor. Sonuçlarını da görüyoruz. Ben genç oyunculara fırsat vermeyi her zaman severim ama benim onlara yardımcı olabilmem için onların da bana yardımcı olmaları gerekir. Bu da nasıl olacak; sürekli çalışıp kendini geliştirmek için efor sarfederek. Ben yaş grubuna bakmam oyunculara fırsat verirken; kim iyi çalışıyorsa kim sıkı çalışıyorsa benim için o önemlidir. Ama benim de bir sorumluluğum var, 25 milyon taraftar karşısında bana verilen bir görev ve sorumluluk var. O yüzden onlar da bu işin parçası olmak istiyorlarsa, sorumluluk alıp çok çalışmalılar. Maalesef yaz dönemi de bunun için de en önemli zaman. Sonuçta tatildeler, tabi ki dinlenecekler ama çalışmayı da bırakmamalılar. Bazıları dinlenmeyi, bazıları da çok sıkı çalışmayı tercih ediyor. Mutlaka hedeflerini ve kararını bildirmen gerekiyor. Öncelikle basketbol oynamak istiyor musun, istemiyor musun. Kararını verdikten sonra her şey daha net olur.
– 1907 ÜNİFEB : Dünya Kupası’na giden beş oyuncumuz var ve hepsi de iyi performanslar sergiledi. Oyuncularımızın performanslarını siz nasıl değerlendiriyorsunuz ?
– Zeljko Obradovic : Emir, Türk milli takımının anahtar oyuncusuydu, çok süre aldı. Bu da demektir ki milli takım antrenörü ona gerçekten çok güvendi. Umarım bizim takımımızda daha da iyi bir şekilde devam eder. Özellikle hücumda çok agresifti ve bu hoşuma gitti. Oğuz Savaş da büyük bir sakatlık geçirdi ve vücut şekli şuan çok daha iyi duruma geldi. Hazır olduğunu görüyorum ve takıma da katkısı olacağına inanıyorum. Zoric, ona verilen görevleri yerine getirdi, takımdaki ikinci yılında daha başarılı bir performans göstereceğine inanıyorum. Sırp milli takımında da iki oyuncumuz var ve şu ana kadar muhteşem oynadılar.
– 1907 ÜNİFEB : Dünya Kupası’nda Sırbistan’ın şansını ne görüyorsunuz ?
– Zeljko Obradovic : Bilmiyorum, umarım şampiyon olurlar. (Sırbistan, o gün yarı final karşılaşmasına çıkacaktı.)
– 1907 ÜNİFEB : Geçtiğimiz sezonun başına Fenerbahçe Ülker’e imza atmanızla beraber, bir anda beklentiler yükseldi özellikle de Euroleague için. Fakat beklentilerin altında geçen bir sezon oldu. Sizce kırılma anları veya eksik olan şeyler nelerdi ?
– Zeljko Obradovic : İlk sebep, bu sezonla kıyaslayınca geçen sezona çok eksikle başladık. Çünkü bütün oyuncular milli takımdaydı. Hazırlık maçı bile yapmadan doğrudan sezona başladık. Buna rağmen ilk başlarda çok iyi oynadık fakat ileride bunun acısının çıkacağını biliyordum. Sonra da tabi ki sakatlıklar gündeme geldi, çok önemli rol oyuncularımız uzun süre parkeden uzak kaldı. Top 16’da daha iyi oynayabilmek için elbette bunların hiç birisi bahane değil. Fakat hayattaki her şey için zaman gerekiyor. Bir önceki sezon Fenerbahçe Ülker Euroleague’de ilk gruplarda 5 galibiyet 5 yenilgi almıştı. Top 16’da ise 2 galibiyeti 12 mağlubiyeti vardı.. Toplamda 7-17 oluyor. Geçen sezon ise 14-10 oldu. 7 galibiyetlik bir fark var. Umarım bu sene daha iyisi olur. 18-20 galibiyetlere çıkabilirsek muhteşem olur.
– 1907 ÜNİFEB : Takımın başında olduğunuz ikinci sezona başlıyoruz. Taraftar da bu yıl oturmuş bir takım ve sistemle beraber Final Four için biraz daha umutlu. Bu konuda neler söylemek istersiniz ?
– Zeljko Obradovic : Öncelikle geçen seneye göre çok daha iyi bir hazırlık sürecimiz var ve umarım gerekeni yapabilmemiz için yeterli olacaktır. Zoric Pazartesi, Emir ve Oğuz ise Salı günü geliyorlar. Sırp oyuncularımızın da kısa tatillerinin ardından takıma katılımıyla 10 gün içinde tam kadro olacağız. Herkes takıma katıldığında burada bir Gloria Cup turnuvası olacak. Ondan hemen sonra da sezon başlıyor. Ekim ayıyla beraber toplam 11 maçımız olacak. Bu yıl hem taraftarımızın hem de bizim çok büyük beklentilerimiz var, ama bunların gerçek olması için biraz daha birlikte çalışmamız gerekiyor. Hedeflerimiz tabi ki büyük ama şimdiden bir şey söyleyemem. Elbette ki öncelikle herkesin sağlıklı olması gerekiyor.
– 1907 ÜNİFEB : Biz, size her zaman inanıyoruz ve destekliyoruz.
Size göre Ülker Sports Arena’nın atmosferi nasıl ve iyi bir taraftar profili nasıl olmalıdır ?
– Zeljko Obradovic : Atmosferi iyi buluyorum, geçtiğimiz sezon özellikle Euroleague’de ve final serisinde gayet güzel bir atmosfer vardı. Taraftarlarla da aramızda güzel bir bağ var. Umarım bu yıl desteklemeye daha da çok gelirler. ONLARI SALONA BEKLİYORUZ. TARAFTARIMIZ OLMADAN SAHAYA EKSİK ÇIKIYORUZ.
– 1907 ÜNİFEB : Komşu ülkemiz olan Yunanistan’da uzun yıllar görev yaptınız. Türkiye ve Yunanistan arasındaki benzerlikleri, taraftar profillerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Zeljko Obradovic : İki ülkenin de kültürleri gerçekten birbirine çok benziyor. O sebeple de İstanbul’a adapte olmakta çok fazla zorluk yaşamadım. Taraftar açısından değerlendirirsek, tabi ki takımına göre değişir ama Panathinaikos ile Olympiakos rekabeti, Fenerbahçe – Galatasaray mücadelesine bir çok konuda benzerlik gösteriyor. Ama her zaman söylediğim gibi, rakibiniz kim olursa olsun ona saygılı davranmanız gerekiyor. Çünkü insanlar buraya basketbol maçı izlemeye geliyor ve gündemde basketbol olmalı, spor dışı şeyler olmamalı.
– 1907 ÜNİFEB : İstanbul’da en beğendiğiniz yerler neresidir, neler yapmaktan hoşlanırsınız ?
– Zeljko Obradovic : Kalamış’ta oturuyorum ve evimin çevresini gerçekten çok beğeniyorum. Yaşam kolay ve her şey yürüme mesafesinde. Avrupa tarafı da çok güzel ama maalesef gezmek için pek vaktim olmuyor. Fırsat buldukça kadın basketbol takımımızın ve futbol takımımızın maçlarını takip etmeye çalışıyorum.
– 1907 ÜNİFEB : Taraftarlar olarak sizi çok seviyoruz ve şartlar ne olursa olsun her zaman yanınızdayız. Uzun yıllar boyunca da takımımızın başında görmek istiyoruz. Bu konuda bir şeyler söylemek ister misiniz ?
– Zeljko Obradovic : Bana güvendiğiniz ve her zaman destek olduğunuz için çok teşekkür ederim. Ayrıca takımıma da güvendiğiniz için minnettarım. Bu beni gerçekten çok mutlu ediyor.
– 1907 ÜNİFEB : Son olarak taraftar için bir mesajınız var mı ?
– Zeljko Obradovic : Geçen sene de söylediğim gibi mutlaka salona gelin, bize destek verin ve sizin de söylediğiniz gibi iyi günde kötü günde hep yanımızda olun. Oyuncularıma da şunu söyleyeceğim. ‘’ Bu kadar insan size ne olursa olsun güveniyor ve sizi destekliyor, skor kötü bile olsa en azından bir efor harcadığınızı görmek ister. O yüzden terinizin son damlasına kadar savaşın. ‘’ TARAFTAR SALONA GELSİN VE SADECE TAKIMA DESTEK VERSİN. BURADA BİR BAŞARI YAŞAYACAKSAK BİRLİKTE YAŞAYACAĞIZ. BU SEVİNCİ HEP BİRLİKTE YAŞAYALIM. BURADAKİ SICAK AİLE ORTAMI UMUYORUM BU YIL DA DEVAM EDECEK.
– 1907 ÜNİFEB : Bu yoğun zamanınızda, bize ayırdığınız zaman için teşekkür ederiz.
– Zeljko Obradovic : Ben teşekkür ederim, benim için zevkti.
1907 ÜNİFEB – Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği
